innovation: YENİLEŞİM olarak TDK sözlüğünde türkçeleştirildi. Yenileşim tohumlarını kurum toprağına-kültürüne aşılamadan önce dilimize yerleştirelim yenileşim diye…
Şirketlerin İNOVASYON stratejilerinin uluslararası piyasalara entegre olabilmesi, ülkelerin teknoloji ve ürün yaratabilme veya teknoloji-know how,lisans transfer gücüne bağlıdır.
Teknoloji ve ürün yaratmak, ülkenin kamu ve özel sektör -üniversiteler dahil- beyin sermayesinin niteliğine bağlı iken, teknoloji transferi ülke şirketlerinin ve kamunun finansal öz kaynakları ve uluslararası piyasalardaki kredibilitesi ile orantılıdır.
Şirketlerin teknolojisinin gelişmesi; Ar-Ge Bölümü’nün yenileşim yeteneği yanında, üretim yeterliliğine, finansal ve pazarlama desteği ile inovatif liderlere ve fikirlere değer veren inovasyon mühendisliği uygulamalarında yatar.
Rekabet gücünü artırmak, maliyetleri düşürmek, teslimat süresini kısaltmak, ürün kalitesini uluslararası ISO standartlarına uyumlu hale getirmek, Yalın (Toyota) Üretim Sistemleri kurmak, uluslararası pazarlara uyum sağlamak, dünya çapında marka olmak, yeni ürün ve teknoloji yaratmak, patent almak kısaca sürdürebilir bir rekabet gücü için Yenileşim stratejileri geliştirmelidir.
Teknoloji yönetimi, ürün ve proses teknolojileri olmak üzere iki gruba ayrılır. Ürün teknolojisi yeni ürün geliştirme ve Ar-Ge yeteneğini belirleyen şirketin temel karakterini belirler. Proses teknolojisi ise üretimde kullandığımız yöntem ve ekipmanların niteliğini gösterir. Proses teknolojisinin kalite seviyesi kontrol teknikleri ve sürekli gelişme çalışmaları ile yükseltilebilir. Ayrıca yapılan metod geliştirme ve iş analizi çalışmaları standart zamanları düşürerek firmanın teslimat hızını artırırken, maliyet avantajı da sağlar. Kalite standardının yükseltilmesi, maliyet avantajı ve teslimat sürelerinde iyileşmeler, proses teknolojisi şirketin rekabet gücünü artıran parametreler haline getirir. Fakat bu parametrelerdeki gelişmeler başlangıç da büyük adımlar şeklinde gerçekleştirilirken, daha sonra küçük adımlar halinde devam eder.
Yeni dünya ekonomik düzeninde ülkeler ve şirket ler teknoloji yaratan ve teknolojiyi kullanan olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Batı hızla teknoloji yoğun sektörlere kayarken, emek yoğun sektörlerin katma değeri hızla düşmektedir. Geleceğin sektörleri olarak bilgi teknolojisi, elektronik, iletişim, biyoteknoloji, süper iletkenler, yeni malzemeler, yazılım, robot-otomasyon teknolojisi gösterilmektedir. Gelişmiş ülkelerde hizmet sektöründeki istihdam sanayide çalışan kesime göre hızla artarken, beyin gücü artık bir entelektüel sermaye olarak algılanmakta ve dünya beyinler arası rekabet yarışına dönüşmektedir. İnovasyon mühendisliği tekniklerini kullanan teknoparklar, teknik geliştirme merkezleri, Ar-Ge şirketleri ile TUBITAK, TTGV vb. kurumların Ar-Ge desteği ile teknoloji ve ürün yaratmak ve know-how ihraç etmek inovasyon çağının gerekleridir.
İNOVASYON (YENİLEŞİM) YÖNETİMİ’ ni şirketlerinde kurmak isteyen çeşitli sektörlerdeki üretim ve hizmet kuruluşlarına terzi hassasiyetiyle, firmaya özgü çözümlerle Danışmanlık ve Eğitim hizmetleri verilmektedir.